Skip to main content

seni anlatan birkaç kelime

Bir gün olup bir gün olmadığın günlerin bekçisiydim ben. Olmadığın günler kıymetini daha iyi anlayan bir kıymet bilmez idim. Bu kıymet bilmezliğim, seni gördüğüm günlerde aklımdan çıkıp giderdi bilinmez semalara. Sen benden gittiğinde gelirdi tekrar, beni karalara salıp.

Her renk vardı üzerinde. Altınsarısından beyaza, ebruliden erguvana, firuzeden gökmavisine, kavuniçinden kiraza, lacivertten menekşeye, samansarısından turuncuya, yakuttan zifirîye, zümridîden karaya. Ben her düştüğümde, her incittiğimde bedenimi ve her incindiğinde ruhum beklemeden gelirdin yardımıma, bahanelerine aldırmadan dünyanın. Önce zedelenmiş bedenimi onarırdın. Ardından incinmiş ruhumu teskin ederdin işin çetrefiline bakmadan, geçen saatleri saymadan.

"Kimler seni bu hâle getirdi?" diye sormazdın. Bilirdin, sensizlik idi beni bu hallere koyan. Bende kızacak hâl olmazdı kollarındayken. Dilim lâl idi her dem.

Bilirdim, beni iyi edecek bir sen idin. Usul usul özüme bağlayan, izi bile kalmazdı acılarımın ve geçmişimin. Kâh acı olurdun benim için, kâh acımı tutturan kumaş. Hem acı olurdun benim için , hem kumaş.

Ve ben sen olurdum, sen de ben olurdun. Biz olurduk.

Comments

Sadece ulaşmak istedim.

Popular posts from this blog

Knowles'in Yetişkin Eğitimi Varsayımları

Yetişkin eğitimi denildiğinde ilk akla gelen araştırmacılardan olan ve "Androgoji (Yetişkin Eğitimi)" kavramı üzerine çalışmalarıyla bilinen Malcolm Knlowles'in yetişkin eğitimi için öne sürdüğü altı varsayımı göstermeye çalıştığım ilk infografik çalışmam!

Yorum: Eğitimde Teknolojinin Rolü Üzerine 3 Mit *

Teknolojinin eğitimdeki rolü hakkında etrafta bir sürü söz dolaşır. Maalesef, bu konuşmaların çoğu eğitek[1] finansmanı ve "teknoloji uçurumu" üzerine odaklanma sebebiyle mevzuyu kaçırırlar. İzleyen bölümde, eğitim sisteminde teknolojinin amacını kuşatan üç genel mit ve bu mitleri yeniliği, benimsemeyi ve öğrenci çıktılarını geliştirmeye yardımcı olarak kullanmak için tanılama yolları bulunmaktadır. 1. Mit : Bütün mevzu bozulmayla ilgilidir. Eğitimde teknolojiyi çevreleyen en büyük sorunlardan biri yeni gelişmeler ve ürünlerin çoğunlukla hakettiğinden daha fazla değer almasıdır (over-hyped),  bu düşünceye göre teknoloji halihazırdaki işleyişi anında bozmaktadır. Bu dalgalanma yeni teknolojiyi tüm süreçleri ve çıktıları geliştiren bir iyileştirici olarak çerçevelendirir, ancak sonra okullara bu teknolojiyi var olan pratiklere uygulama ve bütünleştirme[2] için işevuruk adımlar sunmada başarısız olur. Bunun yerine, teknolojiye çözümün bir parçası olarak yaklaşılmalıdı